Sosyal Medya

Makale

Büyük ‘Müslüman âlim’ Fuad Sezgin’i ebediyete uğurlarken..

Aslında bütün ilimler, insanlığın hizmetine, Allah rızasını gözetecek ÅŸekilde konulursa, onların herbirisi de ‘Ä°slamî’ olur. 

Ama, bizde genelde, Ä°slamî ilimler denilince, Kur’an-ı Kerîm veEhadis-i Nebevî’ etrafındaki çalışmalarla sınırlı imiÅŸ gibi anlaşılıyor. 

Ayrıca, Müslüman olmadıkları halde Ä°slâm konusundaki araÅŸtırmalarında,  ‘Ä°slam âlimi’denilenler kadar derin bilgisi olan ‘musteÅŸriq’ler / orientalist’ler /ÅŸarqÅŸinas’lar / ÅŸarqiyatçı’lar da vardır; ama onlara tabiatiyle ‘Ä°slam âlimi’ denilemez. 

Ancak, Müslüman olan ve kendi ilmî araÅŸtırmaları sahasında, Allah rızasını ve Ä°slam’ın teâlisini,  yüceltilmesini ve insanlığa hizmetini hedefleyen nice Müslüman bilginler de vardır ki, onlar da, ‘Ä°slam âlimi’ nitelemesi içinde yer bulamazlar kendilerine.. Çünkü, onlar genel olarak tecrübî ilimlerle meÅŸguldürler. Tecrübî ilimlerde ise, bir denemenin, araÅŸtırmanın sonunda elde edilen bulgular -aksi isbatlanmadığı müddetçe-,  ilmî gerçekolarak kabul edilir. Bu tiplere , en doÄŸrusu, ‘müslüman âlim’ denilir- denilmelidir. 

***

1 Temmuz sabahı dünyamıza elvedâ diyen ve dün Ä°stanbul -Fatih Camiinde öğle namazından sonra kılınan cenaze namazını müteakib, Gülhane Parkı’nda kendisine kurdurulan‘Ä°slam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin kenarına defnedilen büyükMüslüman âlim’Fuad Sezgin Hoca’dan bahsetmek istiyorum. 

Onun adına 30-40 yıl öncelerde, yurt dışında yayınlanan arabça ve ingilizce ciddî yayınlarda rastladığımda kim olduÄŸunu anlamaya- öğrenmeye çalışmıştım. Ama kimdi, Türkiye’de bilinmiyordu. 

Sonra bilinmeyÅŸinin sebebi de anlaşılmıştı.. Çünkü, 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi’nden sonra, Ãœniversiteden atılan 150 kadar öğretim üyesinin arasında o da vardı. 

***

Hoca, Bitlis doÄŸumluydu.. ÇocukluÄŸunda Bitlis civarındaki kürd medreselerinde okumuÅŸtu.. Arabça, kürdçe, türkçe, farsça gibi, yörenin ortak dillerinden ayrı olarak, ingilizce ve almanca da biliyordu.   Ä°stanbul Ãœni’de de dersler veren ünlü musteÅŸriq / ÅŸarqiyatçi Prof. Helmut Ritter’in de talebesiydi. Ama, üniversiteden atılınca.. Ritter onu Almanya’ya çağırdı.. 

Belki, darbeciler onu atmasaydılar, Fuad Sezgin çapında bir ‘müslüman âlimimiz’olmayacak ve belki, bizdeki akademik hayatın labirentlerinde kaybolup gidecekti.. Nitekim, birgün, ihtilalci subaylardan Mehmet ÖzgüneÅŸ’i ziyarete gider ve ona, ‘Yaptıklarınızı ve siyasetinizi beÄŸenmiyorum, ama size teÅŸekkür etmeye geldim.. Çünkü, beni üniversiteden atmasaydınız, ben Almanya’daki ilmî çalışmalarımı yapamayacaktım..’der. 

Gerçekten de öyle oldu.  ‘Ä°slam Bilim Tarihi’ Ã¼zerine yaptığı derin ilmî çalışmalarıyla, Türkiye hariç, Müslüman coÄŸrafyalarında ve de dünya ilim mahfillerinde oldukça saygın bir isim haline geldi..   

***

Türkiye onu ancak Tayyib ErdoÄŸan’ın ilgisiyle tanıdı. Tayyib Bey 2006-7’lerde BaÅŸbakan iken, Hoca’yla görüşür ve ondan, Frankfurt’ta  kurduÄŸu ‘Ä°slam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin benzerini Ä°stanbul’da da kurmasını ister ve bütün imkânlar saÄŸlanır. Hoca uzuuun yıllar dışlanmışlıktan sonra, TC’nin BaÅŸbakanı tarafından böylesine itibar görünce ÅŸevkle o iÅŸe sarılır. 

Kendisinin bu çalışmalarına, yeni nesilden bir ErdoÄŸan’ın bu kadar ilgi göstermesi onu ÅŸaşırtmıştı. 

***

Evet, o bize geçmiÅŸimizle kuru kuruya bir öğünme bir duygusu vermedi, bugünkü tecrübî ilimlerin temellerinin Müslüman bilginlerce atıldığını ilmî araÅŸtırmalarıyla ortaya koydu. Ama, onlar  tevazularından dolayı imza atmazlardı. Bu eserleri Müslüman coÄŸrafyalarından alan ‘musteÅŸriq’ler, onlara kendi imzalarını attılar. 

***

Hoca, ‘Dinlenmeye çok ihtiyacım var’ der, ‘mezarda dinleneceÄŸini’ söylerdi. 

Allah’u Tealâ’dan rahmetler niyaz ediyorum. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.